Birinin sıkıntı çekmesine yol açmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
ana vatan kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin ilk kez yetiştiği, göründüğü yer.
karın kelimesinin mecaz anlamı İç, akıl, kafa.
kuş bakışı kelimesinin mecaz anlamı Genel olarak.
yaylım ateşi kelimesinin mecaz anlamı 1. Toplu olarak hücum etme. 2. Birine karşı yoğun olarak sözlü veya yazılı eleştiride bulunma, salvo.
kredi kelimesinin mecaz anlamı Güven, saygınlık, itibar.
ömür kelimesinin mecaz anlamı Pek hoşa giden şey.
sarılmak kelimesinin mecaz anlamı Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek.
lekelemek kelimesinin mecaz anlamı Birine namusa dokunur bir suç yüklemek.
lavabo kelimesinin mecaz anlamı Lokanta, gar vb. yerlerde bu düzenin bulunduğu yer.
kağşamak kelimesinin mecaz anlamı Zayıflamak, gevşemek, güçsüzleşmek.
kaçık kelimesinin mecaz anlamı Bazı davranışları delice olan.
boş kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir işe yaramayan. 2. Bilgisiz. 3. Verimsiz. 4. Anlamsız.
ısıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çekici, olumlu, hoş bir duruma getirmek.
çiziktirmek kelimesinin mecaz anlamı Baştan savma yazmak.
esir kelimesinin mecaz anlamı Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse.
arter kelimesinin mecaz anlamı Trafiği çok yoğun olan yol.
göz kamaştırıcı kelimesinin mecaz anlamı Muhteşem, çok güzel, parlak, görkemli.
eksiksiz kelimesinin mecaz anlamı İyi, namuslu, temiz.
kışkışlamak kelimesinin mecaz anlamı Uzaklaştırmak.
deniz kelimesinin mecaz anlamı 1. Geniş alan. 2. Çokluk, yoğunluk.
burkulmak kelimesinin mecaz anlamı Üzüntü duymak.
sulu zırtlak kelimesinin mecaz anlamı Oyunlarda kuralları bozup mızıkçılık eden, ağlayan, kaçan kimse.
kırıntı kelimesinin mecaz anlamı 1. Küçük kalıntı. 2. Eser, iz, belirti.
boğazlamak kelimesinin mecaz anlamı Gaddarca, kan dökerek öldürmek.
alamet kelimesinin mecaz anlamı Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
basit kelimesinin mecaz anlamı 1. Süssüz, gösterişsiz. 2. Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz. 3. Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan.
aşırıcı kelimesinin mecaz anlamı Çalan, aşıran, hırsız.
yağmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yaprak, toz, kurşun vb. yüksekten çokça düşmek. 2. Üst üste ve çok gelmek
sigortalı kelimesinin mecaz anlamı Güvence altına alınmış.
silah kelimesinin mecaz anlamı Silah gibi kullanılan tutum ve davranış.