1. Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak.
2. Bir suçu birinin üstüne atmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
karabiber kelimesinin mecaz anlamı Sevimli ve ufak tefek esmer güzeli.
antika kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendine özgü, her zaman rastlanamayacak kadar şaşırtıcı, olağana aykırı; acayip, garip, tuhaf. 2. Artık modası geçmiş olan, oldukça eski.
milat kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir olayın başlangıcı.
bülbül gibi şakımak kelimesinin mecaz anlamı İtiraf etmek.
çekicilik kelimesinin mecaz anlamı Çekici olma durumu, cazibe, albeni.
hanım evladı kelimesinin mecaz anlamı Nazlı büyütülmüş, çıtkırıldım kimse.
kırk kelimesinin mecaz anlamı Pek çok.
barınmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Çevresiyle uyumlu, dirlik içinde yaşamak. 2. Soyut kavram bir yerde etkili olmak, gelişecek ortamı bulmak.
sürtüşmek kelimesinin mecaz anlamı İki kişi birbiriyle geçinememek, bir konuda anlaşamamak.
uyku kelimesinin mecaz anlamı 1. Çevrede olup bitenin farkında olmama, gaflet, aymazlık. 2. Doğada görülen sükûnet durumu. 3. Gerçeği görememe, dalgınlık, aymazlık.
okşamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Hafifçe dövmek. 2. Bir kimseyi hoşnut etmek.
köylü kelimesinin mecaz anlamı Kaba, anlayışsız kişi.
çimdik kelimesinin mecaz anlamı Gönül kıracak söz.
salmak kelimesinin mecaz anlamı Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek.
etiket kelimesinin mecaz anlamı 1. Kimlik. 2. Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol.
mangır kelimesinin mecaz anlamı Para.
artık kelimesinin mecaz anlamı Hiç değeri olmayan, değersiz.
fırıldak kelimesinin mecaz anlamı 1. Dolap, düzen, hile. 2. Düşüncesini sürekli değiştiren, sözünden dönen (kimse).
yokluk kelimesinin mecaz anlamı Fakirlik, yoksulluk.
derviş kelimesinin mecaz anlamı 1. Yoksulluğu, çilekeşliği benimsemiş kimse. 2. Alçak gönüllü ve her şeyi hoş gören kimse.
sallanmak kelimesinin mecaz anlamı (İş başında bulunan kimse) Yerinden olmak üzere bulunmak.
arka plan kelimesinin mecaz anlamı Önemsiz, değersiz bir durumda olma.
tatlı kelimesinin mecaz anlamı İnsanı çeken, sevilen.
safsata kelimesinin mecaz anlamı Boş ve asılsız söz, saçma sapan söz.
dağarcık kelimesinin mecaz anlamı Bilgi birikimi.
devirmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir yönetim organının veya başkanının yönetim gücünü zorla elinden almak. 2. Hepsini kısa sürede içip bitirmek. 3. Bir yana eğmek. dersimiz.com 4. Belli bir yaş dönemini geride bırakmak. 5. Bir kitabı başından sonuna kadar okuyup bitirmek.
benimsemek kelimesinin mecaz anlamı Bir şeye veya kendi malı gözüyle bakmak.
böbür kelimesinin mecaz anlamı Böbürlenme, kibir.
soğumak kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı olan sevgisi veya bir şey için duyduğu istek, coşku kalmamak.
sallamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi görmeyip hep başka zamana bırakmak, savsaklamak.