Sinemada ya da tiyatroda çok beğenilen sanatçı.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kraliçe kelimesinin mecaz anlamı Kendi cinsleri arasında herhangi bir bakımdan üstünlüğü olan.
teklemek kelimesinin mecaz anlamı Kalp düzenli çalışmamak.
ayna kelimesinin mecaz anlamı Bir olayı, bir durumu görmemize, anlamamıza yarayan, bir bakıma onu yansıtan durum ya da şey.
dinelmek kelimesinin mecaz anlamı 1. İnat etmek. 2. Karşı koymak, kafa tutmak.
kuyu kelimesinin mecaz anlamı İçinden çıkılamayan durum veya yer.
helak kelimesinin mecaz anlamı Bitkin bir duruma gelme veya getirme.
sayrılık kelimesinin mecaz anlamı Aşırı düşkünlük, tutku.
istifçilik kelimesinin mecaz anlamı İleride bulunmayacağı veya pahalanacağı düşüncesiyle gereğinden artık mal yığarak piyasada sıkıntıya yol açma suçu.
yükselmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Yüce duruma gelmek, yücelmek. 2. Güçlenmek, şiddetlenmek.
demirbaş kelimesinin mecaz anlamı Bir yerin eskisi, emektarı olan.
paslanmak kelimesinin mecaz anlamı Tembellikten, işsizlikten ya da devinimsizlikten uyuşup kalmak.
zebani kelimesinin mecaz anlamı Zebella.
ayarlamak kelimesinin mecaz anlamı İşleri birbiriyle çatışmayacak ya da zamanında bitecek biçimde düzenlemek.
erimek kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok zayıflamak. 2. Utancından çok sıkılmak. 3. Yok olmak, bitmek, tükenmek.
köhne kelimesinin mecaz anlamı İçinde yaşanılan zamana göre geride kalmış, aykırılaşmış eskimiş, çağ dışı.
aşılamak kelimesinin mecaz anlamı Birtakım düşünce veya duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek, etkilemek.
çıldırmak kelimesinin mecaz anlamı Israrla istemek, büyük arzu göstermek.
bulaşmak kelimesinin mecaz anlamı Fazla rahatsızlık vermek.
saf kelimesinin mecaz anlamı Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen.
kokmuş kelimesinin mecaz anlamı Yerinden kımıldamaya üşenir, tembel, miskin.
uyuz olmak kelimesinin mecaz anlamı Birine, bir şeye sinirlenmek.
inhisar kelimesinin mecaz anlamı Tek başına sahip olma.
kutup kelimesinin mecaz anlamı 1. Birbiriyle karşıt olan şeylerden her biri. 2. Bir konuda yüksek bilgisi ve yetkisi olan kimse.
çile kelimesinin mecaz anlamı Zahmet, sıkıntı.
komprime kelimesinin mecaz anlamı Bir konuyla ilgili olarak derinliği olmayan kalıplaşmış bilgi.
deste kelimesinin mecaz anlamı Çok.
bilgiç kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz olduğu halde bilgili görünmek isteyen, bilgili geçinen kimse, çok bilmiş.
ölçmek kelimesinin mecaz anlamı Aşırı olmamasına özen göstermek.
dalaşmak kelimesinin mecaz anlamı Ağız kavgası etmek.
yolmak kelimesinin mecaz anlamı Dolandırıp parasını almak.