mekanik kelimesinin mecaz anlamı

mekanik kelimesinin mecaz anlamı:
Makine gibi olan, düşünce ya da istencin etkisi olmadan yapılan.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

yaldızlamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işin üstünkörü yapıldığını gizlemek için onu değersiz süslerle süslemek.

köklü kelimesinin mecaz anlamı 1. Kökleşmiş, iyi yerleşmiş, kalıcı olan, esaslı. 2. Soylu, soyu sopu belli, iyi tanınan.

kurban kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse. 2. Bir kazada veya felakette ölen kimse. 3. Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse.

yoğurmak kelimesinin mecaz anlamı Bir kişiye istenilen nitelikleri kazandırmak, yeteneklerini geliştirmek.

yıldız kelimesinin mecaz anlamı Sinemada ya da tiyatroda çok beğenilen sanatçı.

boynuzlu kelimesinin mecaz anlamı Karşıdakinin veya yakınlarından birinin namussuzluğuna göz yuman.

diklenmek kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı ters bir davranışta bulunmak, karşı gelmek, kafa tutmak.

endaze kelimesinin mecaz anlamı Ölçü.

tartmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Nereye varacağını hesaplamak. 2. Denemek için yoklamak.

mortocu kelimesinin mecaz anlamı Cenazede ağıt okuyarak geçimini sağlayan kimse.

yakınlık kelimesinin mecaz anlamı Duygusal bağ veya akrabalık ilişkisi.

silik kelimesinin mecaz anlamı Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen.

darmadağın olmak kelimesinin mecaz anlamı Kötü bir biçimde dövülmek.

batmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Daha kötü bir duruma uğramak. 2. Yıkılmak, egemenliği sona ermek. 3. Dokunmak, incitmek.

yüksek kelimesinin mecaz anlamı 1. Erdemli, faziletli. 2. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan.

terletmek kelimesinin mecaz anlamı Sıkıntıya düşürmek, fazla yormak.

lapacı kelimesinin mecaz anlamı Vücutça toplu ve iri olmasına rağmen direnci az olan.

çevre kelimesinin mecaz anlamı 1. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit. 2. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit.

dalaşmak kelimesinin mecaz anlamı Ağız kavgası etmek.

şeytan kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü düşünceli, kötü niyetli kimse. 2. Çok kurnaz, uyanık (kimse).

çifteli kelimesinin mecaz anlamı Tek durmaz, şuna buna çatan veya sakar olan (kimse).

tükenmek kelimesinin mecaz anlamı Güçsüzleşmek.

kırmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yok etmek. 2. Gücünü, etkisini azaltmak.

kaşınmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendi aleyhinde olan bir işlemi sonuçlandıracak hareketlerde bulunanlar için söylenir. 2. Kötü bir karşılık gerektiren davranışlarda bulunmak.

çatlak kelimesinin mecaz anlamı Akılca zayıf, deli.

çöplemek kelimesinin mecaz anlamı Açıktan kendine ufak tefek çıkarlar sağlamak.

omurgasız kelimesinin mecaz anlamı Düşüncelerini çıkarları doğrultusunda değiştirebilen, ilkesiz.

kuşak kelimesinin mecaz anlamı Aynı çağda yaşayanların tümü, nesil, göbek, batın.

gölgeli kelimesinin mecaz anlamı Nitelik ve ayrıntıları iyice bilinmeyen.

el ense etmek kelimesinin mecaz anlamı Yenmek, mağlup etmek.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü