Aşağılık, bayağı bulmak, tiksinmek.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
göynümek kelimesinin mecaz anlamı Dertlenmek, üzülmek, içlenmek.
kurtlu kelimesinin mecaz anlamı İçinde kurtla kaynaşmış gibi yerinde rahat duramayan çocuk.
istifçilik kelimesinin mecaz anlamı İleride bulunmayacağı veya pahalanacağı düşüncesiyle gereğinden artık mal yığarak piyasada sıkıntıya yol açma suçu.
tempo kelimesinin mecaz anlamı Tarz, gidiş, yol, ilerleyiş, gelişme hızı.
dava kelimesinin mecaz anlamı 1. Sorun, mesele. 2. Ülkü.
ağırlaşmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ağırbaşlı olmak. 2. Güçleşmek, zorlaşmak. 3. Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak.
çiçek kelimesinin mecaz anlamı 1. İyi görünüşünün tersine olarak niteliği kötü olan. 2. Davranışları hafif toplum kurallarına uymayan kimse.
kaos kelimesinin mecaz anlamı Karışıklık, kargaşa.
tekel kelimesinin mecaz anlamı Bir kişi veya kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç.
koltuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Koltuklama veya koltuklanma. 2. Kayırma. 3. Yüksek mevki, makam.
tenezzül kelimesinin mecaz anlamı Gönül indirme.
muharebe kelimesinin mecaz anlamı Güçlü tartışma.
softa kelimesinin mecaz anlamı Körü körüne bir davaya bağlanıp onda ayak direyen kimse.
veresiye kelimesinin mecaz anlamı Özensiz, gönülsüz, önem vermeden.
tartmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Nereye varacağını hesaplamak. 2. Denemek için yoklamak.
kursaklı kelimesinin mecaz anlamı Guşa hastalığı olan (kimse).
tertip kelimesinin mecaz anlamı Hile, düzen.
rest çekmek kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir konuda sert ve kesin olarak son sözü söylemek.
ilah kelimesinin mecaz anlamı Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan.
dürtmek kelimesinin mecaz anlamı İstenen şeyi yaptırmak üzere birine, harekete geçirecek söz söylemek, teşvik etmek.
fırıldak kelimesinin mecaz anlamı 1. Dolap, düzen, hile. 2. Düşüncesini sürekli değiştiren, sözünden dönen (kimse).
kördüğüm kelimesinin mecaz anlamı Çözülmesi hemen hemen imkânsız olan sorun.
yarım kelimesinin mecaz anlamı Hastalıklı, sakat sağlıksız.
kavurmak kelimesinin mecaz anlamı Çok üzmek, yakmak, mahvetmek.
angarya kelimesinin mecaz anlamı Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılan iş.
çırpmak kelimesinin mecaz anlamı Çalmak, hırsızlık etmek.
dal kelimesinin mecaz anlamı Kol, bölüm, branş.
ekmek kelimesinin mecaz anlamı 1. İnsanı geçindirecek iş, kazanç. 2. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak.
buğulu kelimesinin mecaz anlamı Süzgün, dalgın bakışlı olan göz.
kara düzen kelimesinin mecaz anlamı Düzensiz, karışık.