Hastalık derecesine varan alışkanlık.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
dişli kelimesinin mecaz anlamı Kendisinden sakınıldığı için sözü geçen, istediğini yaptırabilen güçlü kimse.
yakınlık kelimesinin mecaz anlamı Duygusal bağ veya akrabalık ilişkisi.
uyarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Öğütle yola getirmeye çalışmak. 2. Uyandırmak.
komprime kelimesinin mecaz anlamı Bir konuyla ilgili olarak derinliği olmayan kalıplaşmış bilgi.
alaturka kelimesinin mecaz anlamı Dünya görüşü ve yaşam biçimi güne uygun olmayan kimse.
ineklik kelimesinin mecaz anlamı Bönlük.
âlem kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendine özgü birçok niteliği bulunan şey. 2. Eğlence yaşamı, sazlı sözlü eğlence. 3. Kendine özgü nitelikleri olan, ilginç ve değişik yer ya da kişi. 4. İçsel dünya, duygu, düş, düşünce gücü.
salmak kelimesinin mecaz anlamı Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek.
yayan kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz.
şenlenmek kelimesinin mecaz anlamı Canlılık, hareket kazanmak.
apiko kelimesinin mecaz anlamı Hazır, tetik, derli toplu.
aşırıcı kelimesinin mecaz anlamı Çalan, aşıran, hırsız.
karabaş kelimesinin mecaz anlamı Evlenmemiş, evlenmek istemeyen adam.
sinmek kelimesinin mecaz anlamı Bir köşeye çekilerek sesi çıkmaz olmak.
tilki kelimesinin mecaz anlamı Pek kurnaz.
temayül kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseye veya bir şeye ilgi duyma.
kıvam kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin en uygun zaman veya durumu.
kırık kelimesinin mecaz anlamı Gücenmiş, üzgün.
baz kelimesinin mecaz anlamı Taban.
düztaban kelimesinin mecaz anlamı Uğursuz.
çiğlik kelimesinin mecaz anlamı Çiğ hareket.
hurda kelimesinin mecaz anlamı İşe yaramayacak derecede bozulup sakatlanmış, zarar görmüş.
başıboş kelimesinin mecaz anlamı Yönetimsiz, baskısız, denetimsiz.
tuvalet kelimesinin mecaz anlamı Ayakyolu, hela.
kırıcı kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin gerektiği gibi gelişmesini, oluşmasını önleyici, engelleyici.
abece kelimesinin mecaz anlamı Başlangıç, ilk dönem.
alaylı kelimesinin mecaz anlamı Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı.
bağlı kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun.
esaret kelimesinin mecaz anlamı Hâkimiyet altında.
veda etmek kelimesinin mecaz anlamı Sevilen bir şeyle olan ilgisini kesmek.