ifrit kelimesinin mecaz anlamı

ifrit kelimesinin mecaz anlamı:
Öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

dolap kelimesinin mecaz anlamı Düzen, hile.

fıkırdamak kelimesinin mecaz anlamı Aşırı cilvelenmek veya kesik kesik gülmek.

tip kelimesinin mecaz anlamı İlgi çekici, değişik, delice davranışları olan kimse.

anıt kelimesinin mecaz anlamı Tarihsel bir yeri de olan çok değerli, çok önemli, büyük yapıt.

tempo kelimesinin mecaz anlamı Tarz, gidiş, yol, ilerleyiş, gelişme hızı.

yırtık kelimesinin mecaz anlamı Utanması, çekinmesi olmayan, arsız.

mekanizma kelimesinin mecaz anlamı Oluş, ortaya çıkış, işleyiş.

onarmak kelimesinin mecaz anlamı Bir kusur veya yanlışlığı bağışlatacak davranışlarda bulunmak.

bayat kelimesinin mecaz anlamı Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok söylenmiş.

sendelemek kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir olay karşısında sarsılıp ne yapacağını şaşırmak.

dallandırmak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi, bir sorunu büyütüp karışık duruma getirmek.

dama taşı kelimesinin mecaz anlamı Sık sık bir yerden başka bir yere giden veya atanan kimse.

küsmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Gelişememek, büyüyememek. 2. Bir madde, herhangi bir sebeple istenilen niteliğini yitirmek.

kaldırmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Katlanmak, tahammül etmek. 2. Uygun gelmek, yakışmak.

derviş kelimesinin mecaz anlamı 1. Yoksulluğu, çilekeşliği benimsemiş kimse. 2. Alçak gönüllü ve her şeyi hoş gören kimse.

uydu kelimesinin mecaz anlamı İşlerini ve davranışlarını daha güçlü birinin isteğine uyduran (devlet, kurum, kimse).

çömez kelimesinin mecaz anlamı Birinin kendi işini öğreterek yetiştirmeye başladığı kimse.

erozyon kelimesinin mecaz anlamı Değer veya saygınlık kaybetme.

yıkmak kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir suç, iş vb.ni birine yüklemek.

dinsiz kelimesinin mecaz anlamı Acımasız.

kaypak kelimesinin mecaz anlamı Sözünde durmaz, sözüne güvenilmez, dönek.

dikte etmek kelimesinin mecaz anlamı Birine isteklerini zorla kabul ettirmek.

katı kelimesinin mecaz anlamı 1. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim. 2. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan.

omurga kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, belkemiği, esas.

kördüğüm kelimesinin mecaz anlamı Çözülmesi hemen hemen imkânsız olan sorun.

sallanmak kelimesinin mecaz anlamı (İş başında bulunan kimse) Yerinden olmak üzere bulunmak.

yaldızlamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işin üstünkörü yapıldığını gizlemek için onu değersiz süslerle süslemek.

tamir etmek kelimesinin mecaz anlamı Yapılan bir yanlışı düzeltmeye çalışmak.

şablon kelimesinin mecaz anlamı Çok kez tekrarlandığından kanıksanmış basmakalıp örnek.

anatomi kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin oluşumunda göze çarpan özel yapı, özellik.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü