harbi kelimesinin mecaz anlamı

harbi kelimesinin mecaz anlamı:
Doğru, hilesiz, temiz, mert.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

kördüğüm kelimesinin mecaz anlamı Çözülmesi hemen hemen imkânsız olan sorun.

konmak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi emeksiz edinmek.

hücre kelimesinin mecaz anlamı Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.

iğne kelimesinin mecaz anlamı Dokunaklı söz.

kızağa çekmek kelimesinin mecaz anlamı Bir görevliyi etkin bir görevden alıp çalışmayı gerektirmeyen pasif bir işe vermek.

vadesi dolmak kelimesinin mecaz anlamı Ömrü sona ermek, eceli gelmek.

apiko kelimesinin mecaz anlamı Hazır, tetik, derli toplu.

bayat kelimesinin mecaz anlamı Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok söylenmiş.

dar kelimesinin mecaz anlamı 1. (Kafanın doğurucu melekeleri hakkında) Yetersiz. 2. Kısa, az, elverişsiz.

dinelmek kelimesinin mecaz anlamı 1. İnat etmek. 2. Karşı koymak, kafa tutmak.

koyun kelimesinin mecaz anlamı Şefkatli çevre, her şeyden habersiz kendi halinde.

avcı kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi büyük bir özenle izleyerek iyisini bulup ortaya çıkaran ve tanıtan kişi.

saptamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin belli bir zamandaki durumunu, niteliğini, niceliğini gözleyip onun üzerine kesin bilgi edinmek, tespit etmek. 2. Kesinlikle belirgin kılmak.

tecen kelimesinin mecaz anlamı Azgın hayvan.

havra kelimesinin mecaz anlamı Pek gürültüyle konuşulan yer, çok gürültülü yer.

bakmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Beslemek, geçindirmek. 2. Gözetlemek, ilgilenmek. 3. Anlamak, farkına varmak.

kalaylamak kelimesinin mecaz anlamı Eksiklikleri, kusurları görünüşte gizlemeye çalışmak.

düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."

çamur kelimesinin mecaz anlamı Sataşkan, çevresine tedirginlik veren, sulu.

kaplamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmak. 2. Duygular için doldurmak. 3. Doldurmak.

aforoz kelimesinin mecaz anlamı Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma, toplumun dışlaması.

yer demir gök bakır kelimesinin mecaz anlamı 1. Şartların zor, imkânların kısıtlı olduğu durumlarda söylenen bir söz. 2. Hiçbir yardım ve umut olmadığında kullanılan bir söz.

mihenk kelimesinin mecaz anlamı Birinin değerini, ahlakını anlamaya yarayan ölçüt.

yetiştirmek kelimesinin mecaz anlamı Söylenmesi uygun düşmeyen bir şeyi hemen haber vermek.

cıvık kelimesinin mecaz anlamı Soğuk ve can sıkıcı şakalar yapan (kimse).

kale kelimesinin mecaz anlamı Genellikle bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer.

miyar kelimesinin mecaz anlamı Ölçüt, ölçü.

bölmek kelimesinin mecaz anlamı Birliğin bozulmasına yol açmak, parçalamak.

kaynaşmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Uyuşmak, yakın ilişki kurmak, derinleştirmek, sıkı fıkı olmak. 2. Huzursuz olmak.

kurtlu kelimesinin mecaz anlamı İçinde kurtla kaynaşmış gibi yerinde rahat duramayan çocuk.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü