farz kelimesinin mecaz anlamı

farz kelimesinin mecaz anlamı:
Yapmak zorunda kalınan şey, boyun borcu.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

kırık kelimesinin mecaz anlamı Gücenmiş, üzgün.

kırılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Soğuk, rüzgâr vb. eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak. 2. Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak. 3. Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak.

söktürmek kelimesinin mecaz anlamı Güçlükle anlamak veya okumak.

kök kelimesinin mecaz anlamı 1. Dip, temel, esas. 2. Kaynak, köken.

bırakmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. 2. Boşamak. 3. Unutmak.

Kâbe kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin taptığı, kutsal saydığı yer.

softa kelimesinin mecaz anlamı Körü körüne bir davaya bağlanıp onda ayak direyen kimse.

eloğlu kelimesinin mecaz anlamı 1. Damat. 2. Koca.

yolunmak kelimesinin mecaz anlamı Aşırı derecede kederlenip çırpınmak.

edebiyat kelimesinin mecaz anlamı İçten olmayan, gereksiz, boş sözler.

havada kalmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sonuca ulaşmamak. 2. Bir iddia dayanaksız olduğundan kanıtlanmamak.

ihtilal kelimesinin mecaz anlamı Köklü değişim.

koyun kelimesinin mecaz anlamı Şefkatli çevre, her şeyden habersiz kendi halinde.

kara düzen kelimesinin mecaz anlamı Düzensiz, karışık.

desteklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimse veya kuruluşa yardım sağlamak, müzaheret etmek. 2. Arka olmak, arka çıkmak.

yem kelimesinin mecaz anlamı Birini aldatabilmek için yapılan inanç verici hareket, düzen.

demirbaş kelimesinin mecaz anlamı Bir yerin eskisi, emektarı olan.

havra kelimesinin mecaz anlamı Pek gürültüyle konuşulan yer, çok gürültülü yer.

karalamak kelimesinin mecaz anlamı Leke sürmek, kötülük yüklemek.

fettan kelimesinin mecaz anlamı Gönül ayartıcı, cilveli.

atılım kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir konuda, bulunduğu yerden daha ileri bir noktaya gitme çabası ya da gidiş.

kurtlanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Rahat oturmayıp telaş ve sabırsızlık göstermek. 2. Sürekli kımıldanmak. 3. Bir yerde çok oturmaktan bıkarak gezme gereği duymak.

titremek kelimesinin mecaz anlamı Birinden ya da bir şeyden korkmak.

saye kelimesinin mecaz anlamı Koruma, yardım.

azgın kelimesinin mecaz anlamı Gözü dönmüş, çok öfkelenmiş kişi.

taka kelimesinin mecaz anlamı Eski arabalar için kullanılır.

arter kelimesinin mecaz anlamı Trafiği çok yoğun olan yol.

vızıltı kelimesinin mecaz anlamı Hafif bir sesle ve bezdirici bir biçimde sızlanma, yakınma.

ilerlemek kelimesinin mecaz anlamı (Soyut şeyler hakkında) Daha çok veya daha zorlu olmak.

aymak kelimesinin mecaz anlamı Gerçeği anlamak.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü