altın kelimesinin mecaz anlamı

altın kelimesinin mecaz anlamı:
Üstün nitelikli, değerli.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

kızağa çekmek kelimesinin mecaz anlamı Bir görevliyi etkin bir görevden alıp çalışmayı gerektirmeyen pasif bir işe vermek.

masal kelimesinin mecaz anlamı Boş veya yalan söz.

nakarat kelimesinin mecaz anlamı İkide bir yinelenen ve bundan dolayı usanç vererek önemini yitiren söz.

bilek kelimesinin mecaz anlamı Güç, kuvvet.

öz kelimesinin mecaz anlamı Can alıcı nokta, ana öge.

bit yeniği kelimesinin mecaz anlamı Bir işin gizli kalmış kötü ve aksak tarafı, kuşkulu bir nokta.

şebek kelimesinin mecaz anlamı Çirkin ve arsız kimse.

kapı kelimesinin mecaz anlamı 1. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân. 2. Gidere yol açan gereksinim. 3. Ev gezmesi için gidilen yer.

paslanmak kelimesinin mecaz anlamı Tembellikten, işsizlikten ya da devinimsizlikten uyuşup kalmak.

sinmek kelimesinin mecaz anlamı Bir köşeye çekilerek sesi çıkmaz olmak.

gömlek kelimesinin mecaz anlamı Basamak, kat, terece.

göstermek kelimesinin mecaz anlamı Sert bir biçimde karşılık vermek.

avlamak kelimesinin mecaz anlamı Yalan dolanla tuzağa düşürmek, kandırmak.

ajitasyon kelimesinin mecaz anlamı 1. Duygu sömürüsü yapma. 2. İnsanın zihninde ve duygu dünyasında sarsıntı yaratma.

abalı kelimesinin mecaz anlamı Sessiz, güçsüz, zayıf, korunmasız ya da kendi halinde olduğu için her zaman ezici davranışlarla karşılaşan kimse anlamında, "Vur abalıya!" deyiminde geçer. Bu deyim, böyle bir hâl karşısında, ünlem olarak kullanılır.

tosun kelimesinin mecaz anlamı Sağlıklı, tıknaz delikanlı.

mirasçı kelimesinin mecaz anlamı Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan.

iflas etmek kelimesinin mecaz anlamı Düşünce, iddia, tez, kimse vb. yenilgiye uğramak, değeri düşmek.

şablon kelimesinin mecaz anlamı Çok kez tekrarlandığından kanıksanmış basmakalıp örnek.

kıvırmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Başarmak, başa çıkmak, becermek, hakkından gelmek. 2. Daha önce bulunulan eylem ve söylemden dönmek.

çiğlik kelimesinin mecaz anlamı Çiğ hareket.

terlemek kelimesinin mecaz anlamı Bir iş yaparken yorulmak ya da güçlükle başarmak.

tezgâhlamak kelimesinin mecaz anlamı Bir iş için hazırlık yapmak, işi hazırlamak ya da işe girişmek.

bağlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Gönlünü kazanmak 2. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak. 3. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak.

kükremek kelimesinin mecaz anlamı 1. Coşmak, taşkınlık göstermek. 2. Kızgınlık ve öfke ile yüksek sesle bağırmak.

esnek kelimesinin mecaz anlamı Değişik yorumlara elverişli.

çıkıntı kelimesinin mecaz anlamı Her şeye itiraz eden, huzursuzluk çıkaran (kimse).

kalem kelimesinin mecaz anlamı 1. Resmi kuruluşlarda, yazı işlerinin görüldüğü yer. 2. Çeşit (şey). 3. (Bazı deyimlerde) Yazı. 4. Yazar.

ağlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sızlanmak, yakınmak. 2. Bir duruma üzülmek.

çifteli kelimesinin mecaz anlamı Tek durmaz, şuna buna çatan veya sakar olan (kimse).

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü