Eş sesli, sesteş Göz kelimesinin anlamı ve örnek cümleleri:

dotAradığınız eş sesli (sesteş) Göz kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Görme organı. "Gözlerinin karası, oldu yürek yarası."
2. Çekmece. "Okul kıyafetlerini hangi göze koydun?"

Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın

Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.

Eş sesli (sesteş) kelime: Kemer (dersimiz.com-16082)
1. Kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı. "Bugün kendine deri bir kemer almış."
2. Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü. "Bu pantolonun kemeri belimi çok sıkıyor."
3. Emniyet kemeri. "Kemerini takmadan yola çıkmaz."

Eş sesli (sesteş) kelime: Sağ (dersimiz.com-15327)
1. Solun karşı yönü. "Sağ tarafımdan kalktım sanırım bugün, iyi günümdeyim."
2. Ölü olmayan. "Askerliği sağ salim bitirdi geldi yavrum."

Eş sesli (sesteş) kelime: (Dersimiz.Net-8103)
1. Yemek. "Herkes aşını yedikten sonra pasta keseceğiz."
2. Geçmek, aşmak. "Biz ne sınavlar aşmış insanız, bu sınav ne ki..."

Eş sesli (sesteş) kelime: At (Dersimiz.Net-7915)
1. Beygir. "Eşeğe binerim de ata binmeyi beceremem."
2. Fırlatmak, atmak. "Sana şu eskileri kaç kez at dedim, hala atmamışsın."

Eş sesli (sesteş) kelime: Çile (dersimiz.com-15959)
1. Zahmet, sıkıntı. "Ben sizi okutmak için çok çile çektim."
2. İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti. "Bana kazak için beş çile de mavi ver."

Eş sesli (sesteş) kelime: En (dersimiz.com-43203)
1. Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik. "Bu dolabın eni biraz uzun oldu." "Bu gömleğin eni biraz kısa kalmış."
2. Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime. "En sevdiğim çiçek güldür." "En çok da senin gülüşünü seviyorum." "En nefret ettiğim kişiyle karşılaştım."
3. Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret. "Tüm koyunlar eksiksiz enlenecek."

Eş sesli (sesteş) kelime: Geç (dersimiz.com-15310)
1. Erken olmayan. "Sanırım yine geç kaldık, ekmek kalmamış."
2. Bir yerden başka bir yere gitmek. "Karşıdan karşıya geçerken dikkatli olmak gerek."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kart (Esra AYDIN-67923)
1. Gençliği ve körpeliği kalmamış. "Bu kart adamla mı evleneceksin?" "Bu biberler kart, bana körpelerinden ver."
2. Kartpostal. "Sana yılbaşında bir kart göndermiştim."
3. Düzgün kesilmiş ince karton parçası. "Bu kartlara isimlerimizi yazacağız."
4. Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık. "Telefonumun sim kartını çıkarmışsın."
5. Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne. "Ödemelerin tümünü senin kartınla yaptım"

Eş sesli (sesteş) kelime: Yormak (dersimiz.com-21331)
1. Yorgun duruma getirmek, sıkıntıya sokmak. "Seni bu kadar çok yormak istemezdim."
2. Bir anlam vermek, yorumlamak. "Kötü bir rüya görmüşsün, ama hayra yormak en iyisi."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yüzmek (dersimiz.com-20666)
ı. Kol, bacak, yüzgeç vb. organların özel hareketleriyle suda ilerlemek. "Bu yaz, Akdeniz'de yüzmek nasip olmadı."
2. Derisini soymak. "Kurban derisini yüzmek için bir saat uğraştı."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kaz (dersimiz.com-15317)
1. Ördeğe benzeyen bir tür kuş. "Çocukları, sırf kazlara yem atsınlar diye gittik."
2. Toprağı veya yeri eşmek, kazmak. "Çiçeklerin etrafını kaz ki çiçekler daha da canlansın."

Eş sesli (sesteş) kelime: Pazar (dersimiz.com-15359)
1. Pazar günü. "Bu Pazar akşama kadar yatıp dinlendim."
2. Geçici satış yeri. "Havalar soğudu, pazarda fiyatlar da yükseldi."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yaz (dersimiz.com-15342)
1. Bir mevsim. "Bu yaz gitmeyi çok istedim ama nasip değilmiş." "Her yaz ata yadigârı topraklara, köye giderim."
2. Bir şey üzerine yazıyı yazmak. "Vardığında bana mesaj yazmayı unutma."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yan (dersimiz.com-69627)
1. Yanmak, ateş durumuna geçmek, tutuşmak. "Soba yeni yandı, az sonra ısınırız."
2. Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölüm. "Elif'in yanında otur."
3. Birlikte, beraberinde olma. "Yanındaki kişi arkadaşın mıydı?"
4. Çok üzülmek. "Ben çok yandım, şimdi de sen yan."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yağ (dersimiz.com-68621)
1. Gıda amacıyla kullanılan bitkisel veya hayvansal madde. "Evde bir damla yemeklik yağ kalmamış." "Yağ fiyatları gün geçtikçe artıyor."
2. Sanayide kullanılan bir mineral madde. "Bugün arabanın yağını değiştireceğim."
3. Abartılı övgü. "Yine öğretmene yağ çekmeye başladı."
4. Güzel kokulu bitkilerden çıkarılan uçucu, kokulu ve sıvı madde. "Bana da bir şişe lavanta yağı hediye etti."

Eş sesli (sesteş) kelime: Ben (dersimiz.com-6323)
1. Kendim, ben. "Ben, senin dediklerine kesinlikle katılmıyorum."
2. Yüzde çıkan siyah leke. "Yüzündeki ben, sana ayrı bir güzellik katmış."

Eş sesli (sesteş) kelime: Ağır (dersimiz.com-68638)
1. Tartıda çok çeken, hafif karşıtı. "Bu çanta çok ağır, ben kaldıramam."
2. Yavaş. "Çok ağır yürüyorsun, biraz daha hızlan."
3. Keskin, boğucu (koku). "Evde ağır bir balık kokusu var."
4. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı. "Bize çok ağır sözler söyledi."
5. Sindirimi güç (yiyecek). "Bu saatte ağır şeyler yemek sağlıklı olmaz."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kuşak (dersimiz.com-15321)
1. Bele bağlanan kemer. "Bu kuşak kaç aydır belimde, belimin ağrısına iyi geldi."
2. Nesil, jenerasyon. "Bizim kuşak hayatın zorluklarını daha iyi bilirdi."

Eş sesli (sesteş) kelime: Aralık (dersimiz.com-67899)
1. Ara. "Dolapla duvar arasında biraz aralık olsun."
2. Uygun, elverişli durum, fırsat. "Bir aralık bulursam eşyaları sana getiririm."
3. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. "Bu aralık ayı çok soğuk geçti."
4. Yarı açık, tam kapanmamış. "Pencereyi biraz aralık bırak da hava gelsin."

Eş sesli (sesteş) kelime: Ekmek (dersimiz.com-15337)
1. Undan yapılan bir yiyecek. "Aldığın tüm ekmekler kurumuş, yeni ekmek almalısın."
2. Bir şeyi toprağa ekmek. "Her yıl aynı tarlaya, aynı şeyleri ekmek doğru değil."

Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.

Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler Sözlüğü