İncelemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kök Salmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
Göz Erimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk
Yıkmacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıcı
Havaneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havandeste
Başsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anarşi
Çağcıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Asrı, Modern
Rahimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz
Boydak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Serbest, Yalnız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Az Çok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça
Sel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın Su, Baskın, Yığın
Boşanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Serbest Kalmak, Kurtulmak
Tembih Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Uyarmak
Bir Zaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Eskiden, Vaktiyle
Meri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçerli
İğ İplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğ
Baran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
Kapanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
Mahzur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca, Engel, Çekince, Sonuç Kötülüğü
Etkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Hareketli, Faal, İşleyen, Çalışan, Fail
Tastamam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Upuygun, Eksiksiz, Tıpatıp
Kayşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayma Göçü, Heyelan
Sarkıntılık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
Sahne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüntü, Oyun, Oyunluk, Podyum, Görüntü, Bölüm
Adamakıllı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Bir Güzel, Güzelce, Enikonu, Gayet, Kıyasıya, Güzel, Pir
Tapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Bulmak
İhya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlandırma, Diriltme, Dirim Verme; Geliştirme, Güçlendirme; Umut, Erinç Verme
Saçmalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
Fikrisabit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saplantı
Sema kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gökyüzü, Gök
Keleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cesur, Çirkin, Kel, Kötü, Yiğit, Bahadır
İhtiyatsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
Yatılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Leyli
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.