Öfke kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ateş, Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Sinir, Kızgınlık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Payitaht kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Başşehir
Memur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Emekçi, Yükümlü, İşyar
Ajanda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günce, Andaç
Tertipsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Savruk, Dağınık
Haberleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mektuplaşmak, Telefonlaşmak, Muhabere Etmek, İletişmek
Göçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Oturmak, Ölmek, Taşınmak, Yıkılmak
Şema kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şekil
Bayraktar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sancaktar, Alemdar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Hayran Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak, Duygulanmak
Muharrirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazarlık
Resesyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk
Yersiz İş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
Boşlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmal, Bırakmak, Sermek
Azalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üyelik
Meyyal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğilgen, Eğilim, Eğilmiş, Meyilli
Avrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Kadın, Karı
Oluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanal, Nav
Tedirgin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Sarmak, Yemek
Ilıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ilıklaştırmak, Ilıştırmak
Parlamento kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay
Kampanacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz, Hilekâr, Sahtekâr
Amudi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
Ariyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç
Ameli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edimsel, Uygulamalı, Pratik, Uygun, Kolay, Elverişli, Kestirme
İcat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak
Kemik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap, Sümük
Uzaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Iraklık, Açıklık, Mesafe
Süsmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tos Vurmak
Yağday kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hâl, Vaziyet
Çekimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapımcı
Beyyine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kanıt
Andetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahdetmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.