Çiçek Bozuğu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çopur
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Müteveffa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
Düzeltme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Islah, Islahat, Reform, Rötuş
Yastağaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapak Balığı
İtaatkârlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teslimiyet
Tartı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
Pardı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öksü
Takke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arakçın
Belirtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek, Tebarüz Ettirmek, Tasrih Etmek, Açıklamak, Göstermek, Kaydetmek, Kesmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Revak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Örtülü; Kemer Iltı, Sundurma, Saçak Altı
Kayınbaba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynata
Ari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Hür, Özgür
Cerbezeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilli, Girgin
Teessüf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Kınamak
Ataklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Cüret
Olanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmkan, İmkân, Mümkünlük, Olabilirlik
Asgari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı En Az, En Aşağı, En Düşük, En Azından, Minimum, Azra
Tasvip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onama, Onaylama
Suflör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltıcı
Tekrar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yinelemek
Medcezir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit
Zabıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutanakçı, Kolluk, Polis
Kûhi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Issız
Dilmaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirici, Çevirmen, Tercüman
Ukubet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceza
Otokrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saltçı
Menopoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
Ayakyolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Yüznumara, Aralık
Mevcut Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak
Gösterişli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alımlı, Güzel, Ağır, Ağırbaşlı, Görkemli, Lüks, Oturaklı, Zengin
Eski kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Emektar, Ezelî, Külüstür, Paçavra, Sabık, Deneyimli, Tecrübesi Olan
Tansık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mucize, Şaşırtıcı, Doğaüstü Olgu
Endişe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.