Çilenti kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Serpinti
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Örfen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Törece
Bestelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
Kılavuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit, Öncü, Rehber
Börkenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Külah
Hafıza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bellek, Hatır, Yaddaş, Anlak
Tasdik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
Guru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pir
Dızlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Soymak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Açık Oturum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Panel, Açık İclas
Arif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Bilge, Sezgili, Bilikli, Anlayışlı
Ödünleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödün
Ölmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçinmek, Gitmek, Göçmek, Solmak, Yürümek
Taş Bina kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâgir
Paniklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürkmek
Yeter Sayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nisap
Yabancı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El, Bigâne, Ecnebi, Garip, Haricî, Özge, Yad
Kalbur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elek
Kala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmış
Müştemilat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eklentiler
Su Küre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hidrosfer
Kalıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Durum, Patron
Tazelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenilemek, Tekrarlamak
Muhterem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hürmetli, Saygıdeğer, Sayın
Budala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Bön, Enayi, Avanak, Divane, Giç, Hıyar, Kaz, Sefih, Şaşkın
Kaynata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayınpeder
Garip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin
Yakşıca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakinen
Pörsümemiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diri
Teşhir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterme, Sergileme, Dile Düşürme
Belirtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek, Tebarüz Ettirmek, Tasrih Etmek, Açıklamak, Göstermek, Kaydetmek, Kesmek
Çok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
Bürokrasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Resmiyetçilik, Kırtasiyecilik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.