Zıtlık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Karşıtlık, Tezat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Alaminüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Çabuk
Büyüklenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibirlenmek, Gururlanmak, Böbürlenmek, Övünmek, Kabarmak, Lokalanmak, Tekebbürlenmek, Şişmek
Fıslamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fısıldamak
Virajlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeçli
Santrifüj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özekkaç
Abstreleştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleştirme, Soyutlaştırma
Çelmelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Badalak Vurmak
Eş Zaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Senkron
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Nefret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinme, İğrenme, Çiğrinme
Yabancı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El, Bigâne, Ecnebi, Garip, Haricî, Özge, Yad
Yasakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Nöbetçi
Telekinezi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzdevim
Deli Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek
Çağdaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Uygar, Çağcıl, Asri, Muasır, Hemasır
Söykemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak
Dedektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafiye, Gizli Polis
Reis Bey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkan
Hislendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulandırmak
Balkımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zonklamak, Ağrımak, Sancımak, Parlamak, Parıldamak, Şimşek Çakmak, Dalgalanmak, Su Halkalanmak
Eza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzme, Sıkıntı Verme, Cefa, Baskı, Zulüm
Teberru Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
Eşek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merkep
Hakim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yargıç, Başat, Yargıcı, Bilge, Filozof
Hüzünlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Üzücü, Üzüntülü, Hazin
Mütegallibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
Dökülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Düşmek, Hasta Olmak, Kaplamak, Ulaşmak
Kulp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahane
Başkalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Fark
Akü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akümülatör, Akımtoplar
Sümük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırtık, Kemik
Ayırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçmek, Tutmak, Yeğlemek, Açmak, Bölmek, Kesmek, Koymak, Saklamak, Sökmek, Üleşmek, Vermek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.