Yuf kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tuf, Yuh
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yerleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Teessüs
Uruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
Çıvmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Sapmak, Sekmek, Sıçramak, Zıplamak
Dobra Dobra Söylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yüzüne Demek
Muhbir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çuğul, Haberci, Jurnalci, Ele Veren, İhbar Eden
Rölatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı, Bağıl
Daraba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kepenk
Mahcubiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utangaçlık, Utanma, Sıkılganlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Stajyerlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetişimcilik
İllet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
Ağızsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Yumuşak Huylu
Velhasıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası
Susak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Salak, Susamış
Ertem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edep
Mahzen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı Deposu
Cirim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hacim, Miktar, Oylum
Dalgalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak, Kıpırdamak, Yüzmek
Kanaatçil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutumlu
Takışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalaşmak, Tutaşmak, İtiraz Etmek, Tartışmak
Ilımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtidalli, Mutedil, Orta, Ölçülü, Temkinli, Veznin
İskelet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Kuru, Kemik Çatısı, Teşrih
Markaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gölgeleme, Adam Tutma
Eğilmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
Ekonomist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İktisatçı
Toplam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yekûn, Yekün, Mecmu
Sangılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sersemleşmek
Tabiplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
Toplanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtima
Kafile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Konvoy
Anlamca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mealen
Kas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adale
Mebde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Başlangıç, İlke, Kaynak, Kök
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.