Tutuk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çekingen, Durgun, Kapalı, Kesik, Sıkılgan, Tutuklu, Utangaç
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Fakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Ama, Lakin, Yalnız, Birak
Üzgü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Sıkıntı, Eza
Dallamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budamak
Kanuni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasal
Vahdaniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
Yolukucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı
Sınıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Dershane, Grup, Bölüm, Küme, Klas
Hakça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrulukla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dâhiliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçişleri, İç sayrılık, İçsel
Matbaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basımevi
Musibetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feci
Yol Azığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk
Zaruret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk, Sıkıntı, İhtiyaç, İcap, Yoksulluk
Şetaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neşe, Sevinç, Şenlik
Veledizina kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Piç
Muallak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı; Bağlı, Bağınlı
Evolüsyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evrim, Gelişme
Bağlam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bent, Demet, Deste, Kelep
Geçişsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Tesirsiz
İnzimam Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak, Üstelemek
Tebelleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Musallat
Aş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Yemek
Kınamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Takbih Etmek
Tebrik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutlama
Gerilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Sinirlenmek
Münteşir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
Cebren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorla
Tutarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Çelişmesiz, Orta, Sabit, Uygun, İnsicamlı
Emsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek
Banliyö kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolay, Yörekent
Sine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağır, Göğüs, Gönül, İç, Sadır, Yürek
Mahlut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışım, Katışık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.