Sezgi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Feraset, His, Tehaddüs
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Katnav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyrüsefer, Trafik
İsteklendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haydi
Ayakkabı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kundura, Pabuç, Başmak
Bulutsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Berrak
Ritmik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Tartımlı
Ortalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Meydan, Piyasa
Sebebiyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz
Manidar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamlı, Manalı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kapanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
Vadeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreli
Yapılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmal Etmek
Devrisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
Nakliyeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacı
Ödünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz
Cırnaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
Yeğinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şiddet
Boş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz
Utanç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Hacalet, Haya
Matbuat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basın
Fazıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erdemli
Tecavüzkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan
Ateşlendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
Karılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
Havadar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayı, Torpil, Velinimet, Havası Bol, Yeleken, Yeles
Manzume kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşuk, Dizge, Şiir
İyileştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak
Nöbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Defa, İş, Kez, Sıra, Keşik, Kezik, Gezek, Yüksek Ateş
Asıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Kök, Öz Kendisi, Kaynak, Köken, Çıkak, Gerçeklik, Doğruluk, En Çok, Başlıca, Ana, Cevher, Cins, Esas, Hakikat, Hamur, Mahiyet, Nesep, Özgün, Soy, Temel, Üs
Salgın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, İstila, Müstevli
Kilo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kilogram, Geli
Sağlığını Bozmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak
Bahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.