Pısırık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tutuk, Utangaç, Çekingen, Uyuşuk, Cesaretsiz, Beceriksiz
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Zevceyn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karı Koca
Tespit Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Saptamak, Vermek
Alçak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Ağır, Aşağılık, Hain, Namert, Pespaye, Rezil, Sefil, Soysuz, Süfli, Yavaş
İtfaiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söndürümlük, Yangın Söndürme Örgütü
Eğreti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
Aksine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tersine, Bilakis
Dinamizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk, Diriklik, Gürelilik, Devimselcilik
Evvela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkönce, İlkin, Önüç, Önce
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yaşamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek
Senkron kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşan, Eşzaman, Eşleme
Redaksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Hazırlama
Boyunduruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esaret, Tahakküm
Embriyo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oğulcuk
Karman Çorman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pek Karışık Ve Düzensiz
Garipsemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
Keçiyolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patika
Abla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Bacı, Aba, Bacı, Mama
Hırslanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
Hanım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avrat, Bayan, Eş, Hanımefendi, Hatun, Hayat Yoldaşı, Kadın, Karı
Uyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahenk, Düzen, Geçim, İntibak, Mutabakat, Uygunluk
Gök kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feza, Gökyüzü, Sema, Uzay, Yetişmemiş, Asuman
Atama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma, Nakil, Tayin
Kolpo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere
Hırsızlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çırpmak
Abırlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayalı, Hürmetli, İsmetli, İtibarlı, Münasip, Namuslu, Nüfuzlu, Selikalı, Utangaç, Yakşı
Stabilizasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengeleme, İstikrar
Azmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük, Bataklık, Taşkınlaşmak, Kirincimek, Hızlanmak, Kabarmak, Taşmak, Taşmak
Muvaffak Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başarmak
Düşüncesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız, Kaygısız, Fikirsiz
Koklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
Solunum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
Yoksun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahrum, Muhtaç
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.