Müttehit kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Birleşik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Örek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Yapı, Bina
Dikişçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terzi
Erdemli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüksek
Varlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
Gülünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kepaze, Komik, Matrak, Tuhaf, Güldürücü
Onma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İflah, Şifa
Semi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşitme
Sürel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daimi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bünyevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapısal
Genel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umumi, Yalpı
Nitelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Damga, İlim, Kalite, Keyfiyet, Mahiyet, Renk, Vasıf
Dinamit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Heyecan, Hırslı, Korkunç, Özlem, Tutku
Enişte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küreken, Yezne
Encam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Akıbet, Son, İşin Sonu
Habercilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhbar, Jurnal
Polat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelik
Yıvışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Kaygan, Yapışkan, Yılışık
Testere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı
Ürkek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Korkak
Soysuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cibilliyetsiz, Alçak, Asılsız, Nesilsiz, Pespaye, Dejenere, Ahlaksız
Hoca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahunt, Molla, Muallim, Öğretmen
Tashih Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
Zabit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Subay
Ayyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı, Hilekâr
Adavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Husumet
Esasen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temelinde, Aslında, Gene, Zaten, Başından, Temelinden, Kökünden
Fınkırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sümkürmek
Cevir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Üzgü
Elverişli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Müsait, Uygun, Yarar
Marazlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak
Kayırıcılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltimasçılık
Arada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Kez, Ara Sıra, Zaman Zaman, Seyrek Olarak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.