Kestane kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Şabalıt
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sanatkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı, Ehil, Mahir, Usta, Zanaatkâr
Tiksindirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mekruh
Angutluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
Şanson kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Melodi, Şarkı
Bürüme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstila
Analitik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çözümsel
Örfi İdare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıyönetim
Mağlubiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Meşrubat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçecek, İçkiler
Pomat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merhem
Cildiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deri Hastalıkları, Dermatoloji
Bitişik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık, Kavuşuk, Yandaki, Komşu
Şeytanca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeytani
Sakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kusurlu, Aksak, Çürük, Eksik, Sakat, Şikest, Yarım
Halis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Katışıksız, Arı, Saf, Katkısız, Süzün
İçten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Candan, Samimi, Yürekten
Rahmetlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merhum
Çıtı Pıtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Minyon, Sevimli
Terekküp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bileşme
Tutaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
Adliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yargılık
Teşkilat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Örgüt
Kıyas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırma, Mukayese, Örnekseme, Oranlama
Zırtlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavan
Melanet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Kötülük, İlenilecek İş
Kifayetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterli
Şatafat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Süs, Cafcaf, Lüks, Tumturak
Düşkün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manyak, Mecbur, Meraklı, Yangın
İştigal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek, Uğraşmak
Plato kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzlük, Yayla
Kurusıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Blöf, Korku
İkilem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyası Mukassim, Dilemma
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.