Kasavet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sağımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
Huylanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşkillenmek, Kuşkulanmak, Pirelenmek, Şeklenmek, Şüphelenmek
Müştehi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstekli
Şakkadak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
Seferberlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş Birliği
Bağıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nispet, Görelik, İzafet, İzafiyet, Bağlılık
Uzay Gemisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mekik
Koruma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Muhafaza, Müdafaa, Vikaye
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Talihsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedbaht
Eğilmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
Yaramaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın, Haylaz, Hınzır, Haşarı
Akrep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yelkovan
Geçiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Savuşturmak, Atlatmak
Sonratmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek, Tecil Etmek
Taşımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Dökmek, Duymak, Giymek, Hissetmek, Kaldırmak, Katlanmak, Üstlenmek, Nakletmek
Yükleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İsnat
Vahim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli, Ağır, Ciddi, Korkulu
Yakarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalvarmak, Niyaz, Tazarru, Hahiş Etmek
Fasıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devre, Dönem, Kısım, Koğ
Derya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
Seyretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Eğlenmek, Görmek, İzlemek
İftihar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Övünç, Övünme, Kıvanç, Kıvanma
Verim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Semere, Mahsul, Randıman, Mahsuldarlık, Mahsul
Mazbut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Derli Toplu, Ahlaklı, Düzgün, Yazılmış
Kıpkızıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Koyu
Vezin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Tartı
Yüksek Sosyete kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet
Nitekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten, Nasıl Ki
Ariyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç
Zaviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Köşe, Küçük Tekke, Bucak
Cefengiyat Söylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
Dominant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Başat, Egemen, Hakim, Başta Gelen
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.