Horlamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Horuldamak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Lağım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanalizasyon, Sıçan Yolu, Geriz
Hesaplıca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı
Basar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz
Ön kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Önce, Mukaddem, Evvel, İleri, Üstün, Makbul, Kabak, Civar, Huzur, İlk, Karşı, Kat, Yamaç, Yöre
Hasislik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pintilik, Eli sıkılık
Ponpon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskül
Çöplük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezbele
Yönetmelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talimat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Durdurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Karşılamak, Kesmek
Selametlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlamak
Santrifüj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özekkaç
Yakaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık
İktisap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak
Bereketlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
İcazet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, İzin, Müsaade, Onay
Teehhür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gecikme
Tul Derecesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
Akın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Atak, Dere
Zeyil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ek, Katkı, Ulama
Aşama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rütbe, Derece, Kademe, Merhale, Basamak, Adım, Mertebe, Paye
Manen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ruhça, Duyguca, Gönülce
Çıtak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Kaba
Piyasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortalık, Pazar, Çarşı Fiyatı
Birikmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yığılmak, Yığışmak, Toplanmak
Çekinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmtina
Yiyici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Obur, Mürtekip, Mürteşi
Ana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas, Anne, Valide, Mader, Aba, Nene, Kaynak, Çıkış Yeri, Kök, Asıl, Velinimet
Yayık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovan, Yayvan
Gevrek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
İspat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt, Ortaya Çıkarma, Tanıtlama
Epistemoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi bilim
Zırdeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.