Hâkimane kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Egemence, Yargıçça
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Evvelsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evvelki
Taahhütlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alındılı, Bağıtlı
Kaynama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feveran, Galeyan, Kaynak
Yalabık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Parıltı, Güzel, İkiyüzlü, Kaypak, Sevimli, Şimşek, Yakışıklı, Oynak Alev
Arazi Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıvışmak
Ütopik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşülküsel
Hakça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrulukla
Ölgün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Solmuş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İnayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, İyilik, Yardım, Kayra, Atıfet
Kent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köy, Şehir, Kasaba, Site
Demet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Çiçek Bağlamı, Deste, Huzme, Lifli Kordon, Kelep, Kalın Kaytan
Kovboy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığırtmaç
Güleç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüzlü, Mütebessim
Göstermelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Numunelik, Numune, Örnek, Mostralık
Tabakhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sepi Yeri
Konser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinleti
Yırtıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahir, Vahşi, Müfteris
Üstler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkân
Geçerlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Revaç
Dilcek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Dil
Sarkıntılık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
Yeti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Meleke, Bellek, Edebilme Gücü, Kuvve
Gamsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kedersiz, Tasasız, Rahat
Yıpranmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körpe
Kokart kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirtke
Körüklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Pompalamak, Tahrik Etmek, Teşvik Etmek
Zorunluluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
Utanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Yüz
Seçimlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyari
Ötmüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazi
Enlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı En Dairesi, Paralel
Rejisör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmen
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.