Forslu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Güçlü
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Gerekçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Esas, Münasebet
Kaçış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Firar
Kontrol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi, Denetim, Muayene, Nezaret, Yoklama, Denetleme
Geçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arasından Çıkmak, Akmak, Etkilemek, Tesir Etmek, Atlamak, Aşmak, Bırakmak, Bitmek, Buyurmak, Girmek, Gitmek, Harcamak, İşlemek, Kalmak, Kapmak, Olmak, Oturmak, Sirayet Etmek, Sönmek, Tükenmek, Vazgeçmek, Yaşamak, Yermek, Yürümek
Endişe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
Açıölçer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İletki, Gönyemetre
Yazım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmla
Anonim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adsız, Ortak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kesinleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katileşmek
Cefakâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cefa Eden, Cefa Çeken
Yalman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğik, Mail; Sarp, Dik
Kamyonet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pikap
Moruklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Yaşlanmak
Folk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk
Cevabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanıtsal
Anlaşılan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Galiba, Mahsus, Muhtemelen
Derakap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
Genç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy
Şeker Hastalığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeker
Saffet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Temizlik
Şirk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeriklik
Takat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Güç, Hâl, Hız, Kuvvet, Mecal
Haneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konutlu
Cızıktırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Yazmak
Yanaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhalif
Sunum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokma, Parça, Arz Ve Talep
Yekün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplam
Gül Destesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buket
Hafifsemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsememek, Küçümsemek, Mühimsememek, Yeğnisemek
Berrak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Aydınlık, Açık, Temiz, Dupduru, Şeffaf
İcare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kira
Epistemoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi bilim
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.