Faraza kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tutalım Ki, Sayalım Ki, Diyelim Ki, Varsayalım Ki, Söz Gelişi, Ola Ki, Farz Edelim Ki
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mirasçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vâris, Kalıtçı
Büyülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyülenmiş, Efsunlanmış, Sihirli
Çıkmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dipsiz, Sonsuz, Sonuçsuz, Neticesiz, Sokak
Ruh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tin, Duygu, Emanet, Esans, Öz, İlke, Canlılık, Espri
Lakonik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Veciz
Hilekâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz
Teskere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
Kamplaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölünmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Haysiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onurlu, Kişilikli
Yamaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Bayır, Huzur, Kat, Ön, Yakın
Müsteşarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcılığı
Çırak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakirt, Yamak, Dükkan Uşağı
Yaşlı Başlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgun
Teessüf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Acıma, Üzülme, Acınma, Yerinme, Yazıklanma
Kalıplı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
Gözü Kara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cesaretli
Ağı Ağacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zakkum
Redakte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzelti
Sinyal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Çınav, Korna
Cimri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Hasis, Eli Sıkı, Ekti, Kısmık, Nekes, Sıkı, Varyemez
Cihet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yan, Yön
Sıfat Fiil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaç
Kaptan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efe
Filozof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce Bilimci, Felsefeci, Feylesof, Düşünür
Dershane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Oditoryum, Sınıf
Foya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Açık, Fırıldak, Hile, Kelek
Takdiriilahî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı
Dağıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üleştirmek, Bölmek, Tevzi Etmek, Pay etmek, Parçalamak, Feshetmek, Bozmak, Gidermek, İletmek, Lağvetmek, Neşretmek, Savurmak, Talan Etmek
Nüfuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik, Sinme, Fer, Kuvvet, (İçine) Geçme, Sözü Geçme, Erk, Güç
İkramiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Mükâfat, Prim
Termin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terim, Randevu
Daimî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hemişelik, Sürekli, Temelli
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.