Ejderha kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Canavar, Ejder, Büyük Yılan
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Aidatı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile
Hizmetçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
Gözlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
Cerahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrin, Yara
Oynatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
Nakliyatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacı
Kolonist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
Çınca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elektron
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kesinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fasıla, Tutma, Tutulma, İnkıta
Alfabetik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abecesel, Dizinsel
İclas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İçtima, Meclis, Oturum
Sahaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski Kitapçı, Betikçi
Terim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Had, Istılah
Şaşırtıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mucize
Boşboğazlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
Gestalt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Boy, Durum, Yapı
Çak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
Peklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Kabız, İnkıbaz
Söz Başı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ön Söz
İfa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Yapmak, Ödemek, Yapmak
Vekâlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmanlık, Vekillik, Bakanlık, Nazırlık, Yetkililik
Kıskı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kama, Takoz
Sahih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam, Doğru, Gerçek
Melahatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şirin
Ağyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yabancılar, Başkaları
Düzlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tesviye Etmek
Uçarılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefahat
Şöven kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irk
Gürültü Patırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga
Fanus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Camyuvar
Sessiz Harf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
Murdarilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Omurilik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.