Dizdar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kale Bekçisi
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kasılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş
Kovuşturma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Araştırma, Takibat, İstintak, Takip
Sağlıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıhhatli, Dimdik, Doğru, Esen, Gerçek, Güvenilir, İyi, Sağlam
Çor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
Entelektüel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Münevver
Mazhariyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Erk, Başarı
Ağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zehir, Zıkkım
Tek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Biricik, Birlik, Hiç, Hiçbir, Salt, Sessiz, Tekil, Tenha, Uslu, Vahit, Yegâne, Yalnız, Yalnızca, Sadece
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Şahinci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunkurcu
Yasallaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanunlaşmak
Döşeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mefruşat, Taban, Zemin
Özgülemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasretmek, Vermek
İyilikbilir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadirşinas, Değer Bilir
Sirayet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dağılmak, Geçmek
Hamarat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
Giyim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çul, Elbise, Giyecek, Giysi, Kıyafet
Uzantı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzatılmış
Numune kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Örnek
Konuşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konferans, Laf, Musahabe, Müzakere, Nutuk, Sanat, Sohbet
İntegral kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümlev
Aç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
Çakırdoğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakır, Toğrul
Tatlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Leziz, Şirin, Şirniyat, Yumuşak
Tenkitçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Münekkit
Şule kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Yalım
Fırsat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vesile, Elverişli, Durum, Oğur
Peşin Hüküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önyargı
Fatalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Yazgı
Terzihane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikimevi, Terzi
Takdimcilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunuculuk
Kabız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peklik, Makbuz, Kavrama, Tutma
Suçlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtham, Töhmet
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.