Dağıtılmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Feshedilmek, Tevzi Edilmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bulaşan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
Ağırlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkram, İzaz
İdaresiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutumsuz, Yönetimsiz
Telek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yelek
Irlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türkü
Hibe Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
Ökünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişmanlık
Yabanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sıhhi İmdat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
İkamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturma, Eğleşme
Refika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zevce, Eş, Karı
Müruruzaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki Mühlet, Zaman Aşımı
Tazmin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme, Ödenek Verme
Görgülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Efendi
Ödev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
Fenomen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Görüngü, Olay
Ağlatı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tragedya, Trajedi
Otomatik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özdevimsel, Kendiliğinden
Etene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Son, Eş, Döl Eşi, Meşime, Plasenta
Dekont kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hesap Dökümü
İmkânsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olanaksız
Bekâret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Saflık, Temizlik, Masumluk, Doğallık, Tazelik, Yenilik
Tebellür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
Azmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
Aşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
Zırıldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
Şube kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Dal, Kol, Bölüm
Okus Pokus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Hile
Evre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Merhale, Mertebe, Safha, Faz
Yazık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günah
Mübalağa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Artırmak
Şebeke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Kanalizasyon, Kuldur Destesi, Örgüt, Kimlik Kartı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.