Azınlık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ekalliyet, Azlık, Ekalliyet
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Nümayiş Ettirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
Rimel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rastık, Maskara
Kovboy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığırtmaç
Miralay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Albay
Haydut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya, Harami, Kuldur, Şaki, Kır Hırsızı, Yol Kesici
Mefret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, İri, Kocaman, Muazzam
Açıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ferahlatıcı, Güzelleştirici
Mecbur Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mühür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damga, Kaşe, Metal
Smaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küt
Yasa Dışı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gayrikanunî, İllegal, Kanunsuz
Şiveli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazlı, Edalı
Mefruşat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşemelik
Bulunmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksilmek
Essah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Gerçek, Sahi
Sefalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk
Argın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Yorulmuş, Beceriksiz, Yorgun, Zayıf
Eroin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maden
Bakarak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göre
Apotr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
Göze Girme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
Lahza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı An, Göz Kırpımı
Başmal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye
Kontekst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlam, Çevre
İncik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baldır, Kırgın
Vitalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirimselci
Gözü Pek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Cesur, Yiğit, Korkusuz
Söylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlatmak, Konuşmak, Ayıtmak, İfade Etmek, Haber Vermek, Yazmak, Düzmek, Önceden Bildirmek, Tahmin Etmek, Sipariş etmek, Hatırlatmak, Atmak, Beyan Etmek, Buyurmak, Çekmek, Çıkarmak, Dökmek, Kaydetmek, Lütfetmek
İğrenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkrah
Uskur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pervane
Galeyan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Kaynamak
Bakım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özen, Hizmet
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.