Ön Yüz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Cephe
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ürem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Getiri, Faiz, Nema
Despot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Müstebit, Tiran
Güllü Kelem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karnabahar
Ölmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçinmek, Gitmek, Göçmek, Solmak, Yürümek
Müsamahakâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü, Merhametli, Yumuşak
Sinyal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Çınav, Korna
Siriderya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyhun
Darıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Özlemek, Sağınmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Evveliyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncesi
Ezgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin
Temkinlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakar
Prese kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmış
Sakin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen
Şehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Kent, Memleket, Büyük Kent, Şar
Tren Yolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
Sonuçlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müessir
Karabasan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabus, Kâbus
Atılış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılım, Hamle, Savlet, Hücum
Şabalıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kestane
Çakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
Zuhur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünme, Ortaya Çıkma, Belirme
Ayn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz
Taahhütlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alındılı, Bağıtlı
Duyma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sema
Çalgıç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezene, Mızrap; Bahçe Süpürgesi, Çalkı
Tembih Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Uyarmak
Ölü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş
Düşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak
Alçaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zül, Denaet, Pespayelik, Alçakça Davranış, Habaset, Şenaat
Tekörnek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekbiçim, Yeknesak, Standart, Muttarit
Fobi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürkü, Korku, Yılgı
Onma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İflah, Şifa
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.