Çekinmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gocunmak, Kaçınmak, Korku, Saygı, Utanmak, Ürkmek, Cesareti Olmamak, Kendine Çekmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Temas Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahsetmek, Değinmek, Değmek, Dokunmak
Sesucaltan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoparlör
Tezyinat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süs
Çoğul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Çoklu, Çokluk, Cemi
Emretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak
Steril kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arınık, Kısır
Ölünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntihar
Plato kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzlük, Yayla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Pencere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cam
Sumen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El Altlığı
İşlev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fonksiyon, Görev, Vazife, İş Görme Yetisi
Kenef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Pis, Tuvalet, Ayakyolu
Muin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
Asma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı, Üzüm Bitkisi, Menteşe, Asma kilit
Alışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak, İntibak
Hayta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Haylaz, Serseri, Apaş
Zalim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zulmeden, Acımasız, Gaddar, Cellât, Katı, Kıyıcı
Kısaltma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksir
Afiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, Keyif, Sağlık
Aramak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Yoklamak, Aktarmak, Bakmak, Beklemek, Özlemek
Faydasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nafile, Yararsız
Onay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, İcazet, İzin, Doğrulama, Gerçekleme, Uygun, Yerinde, Muvafık, Münasip
Şavkımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işık Saçmak, Parlamak
Pare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kısım, Parça, Tane
Müessis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu
Sendrom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgi, Belirti, Sıkıntı
İkmale Kalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Borcu Olmak, Payize Kalmak
Filo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bit, Armada, Donanma
Emekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekaüt, Zor, Mütekait
Süratlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak
Cihaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alet, Aygıt, Çeyiz, Takım
Taravetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Taze
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.