İşlev kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Fonksiyon, Görev, Vazife, İş Görme Yetisi
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yöntemsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
Redakte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzelti
Müessese kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Kurum, İşletme
El Birliği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Birgelik, Dayanışma
Esas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
Tesirsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkisiz, Geçişsiz
Nefislik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nefaset
Kabir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Gömüt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Hâlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hal
Acılanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
Başarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffak Olmak
Yevmiyeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündelikçi
Ayak Oyunu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile
Sili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Temiz, İffetli
Açık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aleni, Belirgin, Açılmış, Serbest, Aşikâr, Berrak, Boş, Çıplak, Münhal, Sarih, Somut, Vazıh, Zahir
Manifesto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirge
İş Bıraktırımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokavt
Yüklü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Varlıklı
Cerime kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faul
Israr Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak
Çalışkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat, Becerikli, İşgüzarlık, Aktif, Faal
Zarfında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçinde
Çalıştırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koç, Antrenör
Çamurlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak
Şanından Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşmak
Baraj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Büğet
Usturuplu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dakik, Dürüst, Münasip, Uygun, Ustalıklı
Yamuk Yumuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yamru Yumru
Periferi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Kıyı, Uç
Mevduat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, Yatırım
Ulaşmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nail
Prensipsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkesiz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.