İnkıbaz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kabız, Keder, Sıkıntı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kerahet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğrençlik
Mürai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Alabık
Dam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Örtü, Eş, Çatı, Köy Evi, Ahır, Tutukevi, Hapishane, Kavalye
Temdit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma, Sürdürme; Sulandırma, Seyreltme
Rozet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nişan
Şayia kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayıntı, Söylenti
Külfet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Zorluk, Yorgunluk, Büyük Masraf
Seviyeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeyli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Maalmemnuniye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
Ulaşım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, Rabıta, Temas, Aktarma, Münakale, Gidiş Geliş
Hamilelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gebelik
Hıfzetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Ezberlemek, Saklamak
Bayağılaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adileşmek, Kötüleşmek, İnmek, Düşmek
Zanaatkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanatkâr
Hikâye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
Bahane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Neden, Mazeret, Vesile, Kulp
Yıldırak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şimşek, Parıldayıcı
Ayran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katık
Derk Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Algılamak, Anlamak, Kavramak
Anca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öyle
Bürokrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şekilci
Harmanlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
Böyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şöylece, Gibi, Şekilde, Bunun Gibi, Bu Biçimde, Bu Yolda, Bu Çeşit
Zil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeng, Zeng Sesi
Eleğimsağma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebekuşağı, Alkım, Gökkuşağı, Alaimisema
Eğin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Beden, Endam, Vücut, Sırt, Boy Bos
Örs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zindan
Ipıssız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Issız
Arkasında Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
Tahribat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Yıkımlar
Çizik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çizilmiş, Çizgi
Gömlek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece, Göbek, İşlik, Kat, Kılıf
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.