İnkişaf Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gelişmek, Kalkınmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Komütatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevireç, Çevirici, Anahtar
Tavassut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık, Ara Bulma, Araya Girme, Aracılık Etme
Asetat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
Kaşkariko kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Oyun, Yalan
Teşhir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek, Sergilemek
Bir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
Yara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Cerahat, Dert, Üzüntü, Gedik, Yarık, Delik, Zede
Sağlıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıhhatli, Dimdik, Doğru, Esen, Gerçek, Güvenilir, İyi, Sağlam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Pille kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kademe
Eza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzme, Sıkıntı Verme, Cefa, Baskı, Zulüm
Kargo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük
Müsriflik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savurganlık, İsraf
Tahkiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öyküleme, Anlatı
Aygın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
Koyu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derin, Katı, Tok, Yoğun
Kabristan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezarlık, Gömütlük
Darmaduman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
Fıtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavlıç, Yarımlık
Evre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Merhale, Mertebe, Safha, Faz
Takım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Dest, Grup, Küme, Set, Zümre, Ekip, Trup, Tür, Çeşit, Dizge, Sistem
Abdarlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İfadelilik, Manalılık, Tesirlilik
Sıvık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vıcık Vıcık
Azgın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azmış, Azılı, Coşmuş, Taşmış, Ele Avuca Sığmaz, Haşarı
Kırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Gücendirici, Acı, Ağır, Keskin
Yakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Bestelemek, Dağlamak, Dökmek, Kavurmak, Mahvetmek, Tutuşturmak, Vurmak, Koymak, Sürmek
Yıkılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Göçmek, Çökmek, İnmek, Yığılmak, Yok Olmak, Devrilmek, Defolmak, Mahvolmak, Yenilmek
Direk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
Bayakki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deminki
İkiyüzlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürai, Riyakâr
Sökmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Çıkartmak, Götürmek
Moral kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Maneviyat
Vesair kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diğer
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.