İletki kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Açıölçer, Mastara, Minkale
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Geçici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Eğreti, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Sari, Yaya, Yolcu
Sportmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sporcu
Sari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Bulaşkan, Geçici, Geçen, Bulaşık,
Denklem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Muadele
Bezirgân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüccar, Tecimen
Cennetlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cennetmekân, Günahsız, İyi
İtidal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ilım, Soğukkanlılık, Aşırı Olmama, Ölçülülük
Anne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Ana, Kocakarı, Nene, Valide
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kuvvetlendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takviye
Karıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
Bükülme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrim
Yönerge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talimat, Direktif
Tavik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tehir
Meşum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
Balta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nacak
Pul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Para
Din İşleri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyanet
Müdrik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamış, Aklı Ermiş
Ker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kudret, Kuvvet, Sadasız, Sağır
Yedirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Karnını Doyurmak, Rüşvet Vermek
Çakır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarap
Boşluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Kofluk, Feza, Oyuk, Ara, Göz, Kesinti
Vahdaniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
Atlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Düşmek
Müstamel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski
Hemoroit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basur
Koygun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı, Dokunaklı
Arık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
Bayılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sersemlemek, Süzülmek, Mahmur Olmak, Bitmek, Ödemek, Vermek
Yönetilebilir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
İstikbal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak
Santimantalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.