İlaç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çare, Merhem, Em, Deva, Derman, Ot, Önlem
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Spesiyal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özel
Gübür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
Evhamlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntulanmak
Nefret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinme, İğrenme, Çiğrinme
Vurdumduymaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz, Aldırışsız, Duygusuz, Duvar Yüzlü, İtinasız, Lakayıt, Anlayışsız, Kavrayışsız
Fitnekârlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
Kov kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet
Yöneten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Taassup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağnazlık, Yobazlık
Makas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirsek, Kaycı, Sındı
Demeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki
Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
Paranoya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşkil, Şüphe, Kuşku
Bölüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Çağ, Devir, Fasıl, Göz, Kesim, Kısım, Kol, Kürsü, Departman, Seksiyon
Isıdam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hamam
Bunca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey
Yıldırı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedhiş
Maskara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlendirici, Soytarı, Rastık, Hoş, Rimel, Sevimli, Rezil
Dondurma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buzkaymak
Teessüf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Kınamak
Çeşit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Kalem, Nev, Soy, Tür, Türlü, Bölüm
Cezaevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dam, Delik, Hapis, Hapishane, Kazamat, Mahpushane
Sonsuzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyet
Sicilli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabıkalı, Müseccel
Kıvrantı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
Triyo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üçlü
Başeğme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Başeğim, İtaat, Teslimiyet
Görgüsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Çakal, Hıyar, İlkel, Kabak, Tor, Yavan
Şöhretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanınmış, Ünlü
Yıpranmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, Aşınmak, Harap Olmak
Müsteşrik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilimci, Şarkşinas
Zalimce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.