İka Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İşlemek, Yapmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Derman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Takat, Mecal; İlaç; Çıkar Yol, Çare
Delegasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci Kurul
Kesenekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mültezim
Temel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz
İspirtocu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gammaz
Dükkâncı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı, Bakkalcı, Esnaf
Yönseme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
Zahir Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Haklılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülevlilik
Alçak Gönüllülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu
Şebeke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Kanalizasyon, Kuldur Destesi, Örgüt, Kimlik Kartı
Bozukluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Fesat, İllet, Sekte
Teçhiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama
Enfüsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öznel
Undercover kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtülü
Demagog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk Avcısı, Halk Dalkavuğu
Nakliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma
Safderun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saf
Asabileşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızma
Zor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
İnhitat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Gerilemek
Pişek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
Uygulamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik Etmek, Vurmak, Yapmak
Dolayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Ötürü
Havi Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, İhata Etmek, Kapsamak
Gözetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmak, Bakmak, Beklemek, Himaye Etmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak, Kovmak, Sakınmak, Özen Göstermek, Himaye Etmek, Müterakkip Olmak
Çikolata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtimil
Bölücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münafık, Fesatçı
Seher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tansal, Sabah
Külünk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapa, Kazma
Irak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzak
Egzersiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıştırma, Meşk, İdman
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.