Üzmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hırpalamak, İncitmek, Sıkmak, Yormak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tımarhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delihane
Aşındırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemirmek, Yemek
İptal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
Günorta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
Civciv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cüce
Gerelti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Perde
Sızmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Sıvışmak, Yayılmak
Muhafazakârlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutuculuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Hatıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anı, Hediye, Yadigâr, Yazıt, Andaç, Anmalık
Garantör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güvenceci
Uzmanlaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas
Erbap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usta, Ehil, Yetkili
Kabızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabız
Cürüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Yanlışlık, Kusur, Hatadan Doğan Durum
Damga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Kaşe, Mühür, Nitelik, Nişan, Belirti, İz
Dek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Düzen, Entrika, Hile, Kadar, Sağlam, Tokuşma, Dolap
Titrek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak
İntibak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyma, Uyarlama
Süzük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf
Sonuçlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Neticelenmek, İntaç Edilmek
Koyun Dede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
İstatistik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayımlama
Azar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylama
Mayalanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtimar
Öğretim Programı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı, Müfredat Programı
Taban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aya, Dip, Döşeme, Kaide, Oturak, Ökçe, Temel, Yaradılıştan, Zemin, Alt
İhtilal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Kargaşa, Ayaklanma, Köklü Değişim
Prenses kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kinz
Kızarmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
Münasebet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Gerekçe, İlişik, İlişki, Neden, Sebep, Temas, Vesile, Bağıntı, İlgi, Yakınlık, Uygunluk
Müsmir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
Biabır Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.