Önlem kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İlaç, Çare, Tedbir, Tılsım
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yurtlanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskân
Gerelti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Perde
Koklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
Uydurma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzme, Asılsız, Blöf, Derme Çatma, Sahte, Uyduruk, Uydurulmuş, Yalan
Boşaltmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Tahliye Etmek, Dökmek, Aktarmak, Açmak, Çıkarmak, Kotarmak, Kusmak
Gacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Kadın, Metres, Sevgili
Payitaht kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Başşehir
Peşin Fikir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yargı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Takışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalaşmak, Tutaşmak, İtiraz Etmek, Tartışmak
Tir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalas, Tomruk
İlim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Bilim, Nitelik, Özellik
Güçten Düşmüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
Mahzurlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakıncalı
Hodbin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bencil, Egoist
İsnat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükleme, İftira, Atfetme, Üstüne Atma, Yastama
Çorba Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
Arz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak, Sunum, Bilgi Verme, Yeryüzü, Yerküre, Yer Yuvarlağı, Dünya, En, Maruzat, Yer
Dâhilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten
Ötmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
Kepaze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Gülünç, Rezil, Utanmaz, Değersiz
Çıkartmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sökmek
Çınlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tınlamak
Jeodezi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerölçüm
Tapınak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mabet
Sükûnetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin
Ütülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek
Fay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
Mütercim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen
Bulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elde Etmek, Keşfetmek, İcat Etmek, Seçmek, Sağlamak, Temin Etmek, Cezaya Uğramak, Hatırlamak, Tapmak, Karşılaşmak, Sahip olmak, Tedarik Etmek, Teşhis Etmek, Çıkarmak, Ulaşmak, Uydurmak
Yönlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Raci, Müteveccih
Bigâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgisiz, Aldırışsız, Yad, Yabancı
Paranoyak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşkilli
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.