Çalgı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Saz, Enstrüman
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hikâye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
Turne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Gezisi
Vekil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
Birden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ani, Aniden, Ansızın, Çabucak, Gafleten, Yekten, Bir Defada, Birlikte, Apansız
Yürek Darlığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
Düzmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Uydurmak
Halife kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar
Suzişli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanık, Acınaklı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yaratıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kreatif, Mucit
İcmal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özetlemek
Aşpaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşçı
İktiza Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
İnput kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girdi
Manüskri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elyazması
Şirpençe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karaçıban
Reçel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Murabba
Daldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak
Süs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Bezek, Ziynet
Öğlen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
Nüve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekirdek, Özek
Vazife kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye
Değiştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahrif, Tahrifat, Tebdil
Keşfetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Açımlamak
Bedii kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen Estetik
İnfisah Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dağılmak, Kokuşmak
Mümin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanan, İnançlı, Müslüman
Dönme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Viraj, Deveran, Mühtedi
Dezavantaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Zarar Verme Durumu
Şahıs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
Dümbük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
Yoğun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
Rahat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.