Zorunluk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mecburiyet, Zorunluluk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kabin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölme
Baran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
Hava Tebdili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hava Değişimi
Meşal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşale
Kâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Zaman
Farba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırfır
Nefes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
Kullanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sıkınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
Tamamlayıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleyici
İtlaf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Yok Etmek
Kuluduk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Deli
İhtiyaten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınarak
Müstesna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Ayrık, Şaz, Kural Dışı, Hariç, Sıra Dışı, Ayralı, Ayral, Ayranmış
İfrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
Şemail kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter
Kanıklanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
Edep Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmak, Utanmak
Çekemezlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haset, Zıddiyet
İsevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hristiyan
Düşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak
Akındırık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reçine
Bobin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarımlık, Makara
Algı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, İdrak, Kazanç, Rüşvet, Vergi, Anlama
Yoğaltmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek, İstihlak Etmek
Suyolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filigran; Ark
Tantanalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Görkemli, Patırtılı
Şakrak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şen, Sevinçli, Keyifli, Gevrek
İltisak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme
İfratçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müfrit
Afaki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Önemsiz, Hayali
Daraltmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasmak, Kısıtlamak, Kısmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.