Zedelemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Berelemek, Zarar Vermek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mezhep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüş
Dalkavukluk Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak
Sosyolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimci
Ahlaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazbut
Hülasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç, Sonuçta, Öz, Hasılı, Özet
Hissetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
Tüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hamı, Hepsi, Kül, Tam, Tamam, Tümsek, Topu
Tastamam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Upuygun, Eksiksiz, Tıpatıp
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İlave kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katma, Ekleme, Ulama, Ek
Heyecanlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Coşmak, Kaynamak
Sevgili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Canan, Yâr, Dava, Dost, Yavuklu
Şartname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşul Belgesi
Meteor Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı
Harimiismet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
Neşelendiren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şen
Parçacık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıntı
Hile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Al, Dek, Dolap, Dolma, Dümen, Düzen, Entrika, Fesat, Fırıldak, Foya, Kapan, Külah, Mekir, Nakış, Olta, Oyun, Şaibe, Tertip, Desise, Aldaç
Boş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz
Olabilirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmkân, Olanak, İhtimal, Olasılık
Önürdeşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rekabet Etmek
Güdüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevk, İdare
Mezbele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süprüntülük, Çöplük
Cüruf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışık
Saldırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Tecavüzkâr
Adaklanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlanmak
Tenkis Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak
Patavatsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
Ayrışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türlü, Çeşitli, Ayrı Türden, Çeşit Çeşit, Muhtelif, Heterojen
Bayağılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adilik, Alçaklık
Sterilize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış
Simsar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Komisyoncu, Aracı, Tellal
Savrulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.