Yalnızca kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ancak, Sadece, Salt, Sırf, Tek, Yalnız
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kör Körane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
Müptedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Özne
Danışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
Düz Yazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnşa, Mensur, Nesir
Merak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
Meşk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz
Yatkın Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşmak
Uzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Ustalık, Hazakat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dükkâncı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı, Bakkalcı, Esnaf
Eğitimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeci, Pedagog
Çalkamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalkalamak
Ölçüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Yarışmak, Müsabaka Etmek
Menşur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı
Afsunlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
Zıngır Zıngır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zangır Zangır
Üzgü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Sıkıntı, Eza
Bıldır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçen Yıl, Bir Yıl Önce
Aktivite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik
Temiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Lekesiz, Kirsiz, Özenli, Ak, Aydınlık, Berrak, Duru, Harbi, Masum, Necip, Pak, Hijyenik, Nezih
Hastalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılanmak, Hasta Olmak
Kıtlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azlık, Kesat
Takat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Güç, Hâl, Hız, Kuvvet, Mecal
Üremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Türemek, Yetişmek
Seviyesizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeysizlik
Cimri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Hasis, Eli Sıkı, Ekti, Kısmık, Nekes, Sıkı, Varyemez
Vasıtalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
Erinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huzur, Rahat, Dirlik
Gidiş Yolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh
Ara Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
Engelleyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı
Geniş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Enli, Engin, Ferah, Çok, Gen, Koca, Rahat, Yaygın
Sarfınazar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.