Yöntemince kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Resmen
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Baş Bezi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mendil
Tekmelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepiklemek
Azamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
Kayak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ski
Damgalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek, Damga Vurmak, Lekelemek, Karalamak, Kötülemek
Sıvı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mayi, Likit
Operatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cerrah, İşletmeci, Onman, Hekim, Teknisyen
Süzün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katkısız, Katışıksız, Halis
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İllüzyonist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözbağcı
Vükela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar, Vekiller, (Alay) Kibar
Yad El kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
Dudak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
Uca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
Piştahta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh
Mağlup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenik
Kaide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düstur, Kural, Taban
Katiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlik
Muhtariyetlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özerk
Dalgalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak, Kıpırdamak, Yüzmek
Bilinçaltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şuuraltı, Tahteşşuur
Balaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İri, Büyük; Şişman, Gürbüz, Nazik
Oğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı
Bağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demet, Deste, Denk, Sargı, Bahçe, İlgi, Bent, İlişki, Rabıta, Teneklik
Özdeyiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vecize
Olanaksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmkânsız
Gözlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
Vokabüler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözdağarcığı
Hasret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlem, Tahassür
Üstünlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Galebe
Üstlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Kabullenmek, Taşımak
Aymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayılmak, Uyanmak
Bende kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kul, Köle
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.