Vukuat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tabii Afet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğal Yıkım, Felaket
Havari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
İktidarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
Yötelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öksürmek
Katmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Beslemek, Karıştırmak, Koymak, Salmak, Ulamak, Vermek, İlave Etmek
Çıtırbom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türedi
Tasrif Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
Senger kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siper
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Apostrof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesme İmi, Kesme İşareti
Tasarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvur Etmek, Zihinde Kurmak, Düşünmek, Fikirleşmek, Kurmak
Nom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanun, Yasa
Kıvırcık Koyun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
Vazgeçme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
Bezmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak, Usanmak
İncinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Gücenmek, Kırılmak
Derinlemesine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzun
Büyükelçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
Lâfzî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözel
Dürü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Çeyiz, Hediye
Zahmetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emeksiz, Çabasız, Kolay
Olur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rıza, Muvafakat, Evet, Olabilir, Tamam, Yakşı
Hayvanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılkılık
İstihsal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Elde Etmek
Çıban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Apse, Baş
Geride Bırakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
Maraza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga, Anlaşmazlık
Mağşuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Abide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anıt, Eser, Estelik, Kaynak, Yadigâr
Getirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, İletmek, Sağlamak, Sürüklemek
Doğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündoğusu, Şark, Maşrık
Amme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Kamu
Nezle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İngin, Tumağı, Dumağı, Çaputlama, Anjin, Duma
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.