Volkan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yanardağ
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İmtihan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınav, Sınama
Lastik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korse
Tehdit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma
Kuru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf
İcbar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorlama
Nezaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
Birey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fert, Kişi, Zat, Can, Duygusal, Şahıs
Yad kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özge, Yabancı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Komutan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumandan, Bey
Klasman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Tasnif, Bölük, Bölümleme, Sınıflama
Yâddaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatır
İltifat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beğenmek
Tebelleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Musallat
Şimşirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafes
Boşuna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abes Yere, Beyhude, Boş Yere, Gereksiz, Nafile, Nahak, Yararsız Yere, Tevekkeli
Teraküm Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Yığılmak
Devrolmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
Konvertibl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevrilgen
Ziyan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Heba Etmek, Heder Etmek
Bağlaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İttifak, Kontrat
Titretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
Görklü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Güzel
Çoğalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Kaynamak, Türemek, Üremek, Yükselmek
Hikâye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öykü, Kıssa, Olay
Yoğrulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yamulmak
Doğal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saf, Tabii, Natürel
Mahluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaratık
Zeng kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çan, Çıngırak, Zil
Sömürü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstismar
Mütezayit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artan, Çoğalan
Yaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duman, Huysuz, Kötü, Beğenilen, Fena, Korkulan
Miğfer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Tolga, Tuğulga
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.