Uzun Dişli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Açgözlü, Hırslı, Tamahkâr
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Rutubetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nemli
Üçüncül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sülasi
Vatandaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaşlık, Tabiiyet
Hissi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygusal
Olguculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pozitivizm
Yan Yan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlamasına
Külliyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, Büsbütün
Sehven kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlışlıkla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yağmalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garet Etmek, Talan Etmek
Tasriflenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekim
Teolojik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinsel, Dinbilimsel
Uzaklanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
Yakışmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti
Ağırlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fenalaşmak, Kötüleşmek, Bozulmak, Yavaşlamak
Fıskiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fevvare, Fışkırık
Hız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Güç, Hüküm, Sürat, Şiddet, Takat, Yol
Yeşillenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek
Sohbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söyleşi, Yarenlik
Ismarlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havale, Sipariş
Haz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Lezzet, Zevk, Hoşlanma
Gece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akşam, Geceleyin, Tün, Şeb
Öremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Nizama Koymak, Tanzim Etmek
Zayıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Cılız, Arık, Çelimsiz, Enez, Yetersiz, İnce, Kuru, Yufka, Güçsüz, Kuvvetsiz
Saklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
Antitez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Sav
Abide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anıt, Eser, Estelik, Kaynak, Yadigâr
Başsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anarşi
Lakonik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Veciz
Gereklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcap, Lüzum
Islahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Düzeltme, İnkılap, Reform, İyileştirme
Karnaval kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şenlik
Sağlık Muayenesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muayene
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.