Tuluatçı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Doğaçlamacı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Dalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cummak, Uyuklamak, Uyumak
Çin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hıtay
Ortam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Ara, Dünya, Hava, Kucak, Muhit, Vasat, Zemin
Seçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saylamak, Ayırmak, Bulmak, Görmek, Tanımak, Teşhis Etmek, Farklı Görmek, Üstün Görmek
Vikaye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
Kenetlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bentlemek, Bitiştirmek, Kilitlemek
Faizli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üremli
Yalınca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırılçıplak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sülf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kükürt
Likit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakit, Sıvı, Akışkan
Nasip Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elvermek, Kavuşmak, Ulaşmak
Sesli Harf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
Çakışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlenmek, Bağlanmak
Prosedür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzlek, İşlem, Yöntem
Güdük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
Dert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
Beyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ, Akıl
Alışkanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtiyat
Tırtırkçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
Sakatat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçalat
Pisboğaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Obur
Haber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havadis, Bilgi, Salık, Söylenti, Sorak, Yenilik, Yüklem, Salkı, Uçar
Chat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleşi
Doludizgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Son Hızla
Akran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşıt, Taydaş, Öğür, Böğür
Sesli Uyumu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü Uyumu
Engebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, İniş Yokuş, Kabarık
Hapsetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Kapamak, Sınırlamak, Tutuklamak
Sayrılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutku
Bebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bebek
Yuf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuf, Yuh
Olay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hadise, Hikâye, Vaka, Vakıa
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.